26 Ocak 2011 Çarşamba

Gel buraya konuşucaz

(Erkek erkeğe bir konuşalım. Sezen de çalarız söz, doldur kadehini.)

Sen, bir kaç organdan öte her şeyim.

Dizdiğim iskambil kağıtlarını kafamda taşırken cümlelere nokta koydurabilen cesaretim.

Gençliğim zamana direnemezken hep aynı kalmaya söz veren çocuğum, ölmeye yakın başımı okşamaya yeminli babamsın.

Yarı yolda kaldığımda sarıldığım arkadaşım, gözyaşı ağır geldiğinde tutunduğum erkekliğimsin.

Sen bütün seçimlerimin tetikçisi, gördüğüm en büyük yalancısın. 

Bunca yıl kaç sigara söndürdük birbirimizin bedeninde?

Kaç cam kesiğini sardık alelacele?

Yola koyulup kaç kez geri döndük yağmurun en sert anında?

Şarkıların ezberinde okuduk geçmişi.

İnsan isimlerine feda ettik beynimizi.

Açık güneşli günlerde barıştık, sarıldık.

Bırakmadan önce hep son bir sigara yaktık.

Ateşe pervane, gerçeğe düşman, kimilerine aşık olduk.

Koşuyoruz sandık, kendimizi çukurda bulduk.

Dost muhabbetinde, sevgili nefesinde uyuduk, iyileştik.

Sen ve ben herkes kadar kötüden de iyiden de nasiplendik.

Fazladan bir cümle düştük göğsümüze,

Belki de biz, 

iyi ki doğduk.

Kocaeli 10.09.2008/İstanbul 26.01.2011