20 Haziran 2011 Pazartesi

Ben bugün öleceğim.

Aklımın kaçmış ipini çekerek. 

Nefesim,  cam ve sonra kırığı olacak basamaklar boyunca.  

Sakladıklarım kanayarak kendilerini salacaklar kırıkların arasına, toplarken görebilecek misiniz? 

Bedenimi saklamanın manası yok, nefes alınca içime dolan çivileri kusmanın vaktidir. 

Boğazımı yırtacaklarmış, ne fark eder? 

O çivileri tutabilecek misiniz? 

Kendimi sakladım, sardım ruhuma kalın kağıtları. Neler neler yazdınız üstüne, okudukça bir kat daha sardım.  Sonra bazen küçük parçalar koparttım ihtiyacım olunca -duyduğumda sakinleştiğim- cümleleri tekrar okuyabilmek için. Sildim bazılarını yok saydım. İşte ben orada uyudum, bugüne uyanmak için. Bugün ölmek için o gün yaşamayı bıraktım. 

Baba olmaktan vazgeçtim, sahip olmadığımın kendisi olmak istemediğimden.  Aşık olduğum ama beni sevmekten kaçınanın yoluna çıkmadım bir daha, beni tüketen onu da boğmasın diye. Dostlar edindim içimi tamamlayabilmek, elimi soğutmamak için. 

Velhasıl korkak dilimin gerçeğime, gerçeğimin kalbime, kalbimin hayatıma kastı var. 

Ve bu yüzden,

ben bugün öleceğim. Ama, anneme söylemeyin.


İstanbul, 20.06.2011

4 yorum:

  1. blue label'ı içmeden ölürsen çok pis küfür yersin benden abi. ona göre ayarla artık gününü.

    YanıtlaSil
  2. tamam olmadı onunla altın vuruş yaparım

    YanıtlaSil
  3. Bu siirin ustune daha ne denir ki..
    Yine sahane olmus..
    Yuregine,kalemine saglik..
    Yeni siirini dört gozle beklicem.
    Sevgiler..

    YanıtlaSil